Alzheimer hastalığının gelişimi yalnızca genetikle bağlantılı değildir
Gözlerimizin rengi veya saçımızın düzlüğü DNA’mızla bağlantılıdır, ancak Alzheimer hastalığının gelişimi yalnızca genetikle bağlantılı değildir.
Üçüzlerle yapılan Alzheimer hastalığı ile ilgili yeni bir çalışma aynı DNA’yı paylaşmalarına rağmen, üçüzlerin ikisinin 70’lerin ortalarında Alzheimer hastalığına yakalandığını bildirdi. Bu çalışma genetik kodun yüzde yüz Alzheimer hastalığına yakalanıp yakalanmayacağınızı belirlemediğini gösteriyor. Baycrest’teki nöroloji başkanı ve Baycrest’in Rotman Araştırma Enstitüsü’ndeki bilim adamı Dr. Morris Freedman ailede demans öyküsü olan kişilerin umutsuz olmadığını, çevresel faktörler ve yaşam tarzının düzenlenmesi ile Alzheimer riskinin azaltılabileceğini belirtti.
Araştırma ekibi üçüzlerin her birinden ve üçüzün birinin çocuklarından alınan kandan gen dizisini ve vücut hücrelerinin biyolojik yaşını analiz etti. Çocuklardan biri erken başlangıçlı Alzheimer’a yakalanırken, diğeri demans belirtileri göstermedi. Araştırma ekibi ayrıca çalışma sırasında üçüzlerin octogenaryan olmasına rağmen, hücrelerinin biyolojik yaşlarının kronolojik yaşlarından altı ila on yaş küçük olduğunu keşfetti. Buna karşılık, erken başlangıçlı Alzheimer’ı geliştiren üçüz çocuklarından birinin, kronolojik yaştan dokuz yaş büyük bir biyolojik yaşa sahip olduğunu, demansı olmayan diğer çocuğun gerçek yaşlarına yakın biyolojik bir yaş gösterdiğini belirtti.
Araştırmacılar yaşlandıkça, DNA’mız bizimle birlikte yaşlandığını ve bunun sonucunda bazı hücrelerin zamanla değişebildiğini belirtti. Ayrıca araştırmacılar biyolojik yaşın hastalığın başlangıç yaşını etkileyip etkilemediğini belirlemek için Alzheimer’lı bireylerin biyolojik yaşlarına dair daha derinlemesine çalışmalar yürütmek istiyorlar.
Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminize danışınız.