PSİKOTİK BOZUKLUKLAR VE HASTA YAKINLARINA ÖNERİLER

PSİKOTİK BOZUKLUKLAR VE HASTA YAKINLARINA ÖNERİLER

Psikoz, kişiyi gerçeklerden yani dış dünyadan koparıp, düşünce, idrak, konuşma ve davranış problemleri gösterebilen bir beyin hastalığıdır.  Psikotik bozukluklar tek bir hastalığı değil, bir çok rahatsızlığı kapsayabilen genel bir isimdir.

Psikozların görülme biçimi

Uyuşturucu veya madde kullanımı, ya da bu maddelerin bırakılmasına bağlı, ensefalit , AİDS, beyin tümörü gibi beyin fonksiyonlarının bozulduğu durumlarda , depresyon, bipolar bozukluk gibi hastalıklarda, şizofreni hastalığında, şizofreniform bozuklukta, paranoid bozukluklarda, paylaşılmış psikotik bozukluklarda,   bazı  psikoaktif ilaç ve ya reçetesiz ilaçların kullanımında psikozlar görülmektedir.

Belirtiler

Psikoz belirtileri şiddetlenmeden önce bazen erken uyarılar verebilir. Huzursuzluk, sinirlilik, hassaslık, aşırı alıganlık, kafa karışıklığı, uykuda aşırı artış veya azalma, iştahsızlık, öz bakımda azalma, sosyal izolasyon, tuhaf – mevsime uygun olmayan kıyafetler giyme, depresyon bulguları, donukluk,ü duygularda sığlaşma, zarar görme tehdit edilme veya kandırılma korkusu gibi kuşkular, stres tolerasyonunda azalma, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları, aniden değişik ilgi alanlarının oluşması, ses ve renklerin, nesnelerin farklı algılanması, diğer insanların algılamadığı, duymadığı, görmediği şeyleri görme, sesleri işitme, başkalarının ya da başka varlıkların kişiyi veya düşüncelerini okuyabildiği veya kontrol edebildiği hissi gibi…

Tedavi

Psikozların seyri hastalığın nedenine ve tanısına bağlı olarak değişmekte, kalıcı veya geçici olabilmektedir. Yapılan çalışmalara göre (şizofreni hastalarında ) her 100 hastadan 10’unda psikoz tek sefere mahsustur. Her 100 hastadan 10 ile 20’sinde ise ilk ataktan sonra kalıcı psikotik semptomlar görülebilmektedir. Psikoz tedavisinin süresi  psikoz nedenine, psikozun şiddetine göre ve kişinin sağlık durumuna göre değişmektedir.  Örneğin viral nedenlere bağlı gelişen bir psikozda tedavi farklılıklar göstermektedir. Antipsikotik ilaçlar , isminden de anlaşılacağı gibi pskikoz tedavisinin temelini oluşturmakta, kişinin hastalığına yönelik ek ilaçlar da tedaviye eklenmektedir. Hyasta yakınlarının bilgilendirilmesi hayati önem taşımaktadır. Çünkü psikozdaki birey hasta olduğunun farkında olmayabilir. İntihar riski olan vakalarda veya tedavinin reddi durumunda  ailenin bilinçlenmesi oldukça değerlidir. Hastaneye yatış gereken durumlarda vesayet gerekebilmektedir.  Özellikle şiofreni hastalarında  psikoterapiler uygulanmakta, kişinin işlevselliği ve sosyal ilişkilerinin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır.

Hasta Yakınlarına Öneriler:

  • Psikotik bozukluğu bulunan bireylerin yakınlarının öncelikle hastalık hakkında eğitilmesi , hastalığın tedavisi hakkında doğru bilgiyi mutlaka bir uzmandan alması, gerçekçi veya bilimsel olmayan tedavi yöntemlerinden kaçınması oldukça önemlidir.
  • Şizofreni veya psikozun ilk safhalarında hastanın kendini dış çevreden izole etmeye ihtiyacı olabilir. Bu safhada tedavi edici diyaloglara girmek uygun olmayabilir.
  • Şizofrenide ilk psikotik atak genellikle geç ergenlik ya da erken yetişkinlik dönemlerinde ortaya çıkar ve hastaların büyük bir kısmı bu dönemlerde aileleri ile birlikte yaşamaktadır. Bu nedenle şizofrenide aile, hem hastalığın ortaya çıkışında hem de tedavisinde önemli rol oynadığı unutulmamalıdır.  Aile üyelerindeki veya bakımveren kişideki yükler; sosyal baskı, hastalığın oluşturduğu fiziksel ve duygusal zorluklar ile başa çıkabilmenin kolaylaşması için aileye yeterli bilgi verilmeli ve tedavide aile de ele alınmalıdır.
  • Profesyonel hasta destek grupları ile dayanışma içinde olmak daha fazla destek almanızı sağlar.
  • Ailenin daha sakin , hastalığı anlamış, sabırlı olduğu durumlarda tedavi kolaylaşmaktadır. Çünkü hasta kendini daha fazla güvende hisseder. Kriz durumları yaşandığında ses yükseltmemek, tehdit etmemek, fiziksel şiddet uygulamamak gerekir.
  • Hasta halüsinasyonlar gördüğünde veya sesler işittiğini söylediğinde hasta ile olayların doğruluğunu tartışmamak ve onu ikna etmeye çalışmamak gerekir.
  • İlaç takibi kesinlikle çok önemlidir. Tedavi aksatılmamalı hekimin kontrolünde olmalı, alınacak olan ek tedaviler veya gelişen ek hastalıklar hakkında hekime mutlaka bilgi verilmelidir.
  • COVİD-19 Nedeni ile hastalarda, kaygıda artma, paranoid düşüncelerde artma, öfke, yüksek duygu dışavurumu görülebilmektedir. Covid 19 sürecinde de hasta kontrollerine ve tedavisine hekimin  önerdiği şekilde ve sıklıkta devam etmelidir.
  • Psikotik bozukluklarda en çok rastlanan durum profesyonel bir yardım almak için hastayı ikna edememektir. Hasta çoğunlukla kendinde bir sorun görmez, deneyimlediği şeylerin varlığına kesinkes inanır. Bu durumda hasta yakınları aktif rol oynayarak hastanın bir uzmandan yardım almasını sağlarlar. Hastayı yardım almaya yönelik ikna etme zorlu bir süreç olabilmektedir. Eğer hasta gönüllü değilse, ona yakın olan bir kişinin empatik bir yaklaşım sergileyerek, baskıcı olmadan yapacağı bir konuşma yararlı olabilir.
  • Kendi yaşamını, tedavisini, resmi işlerini ve mal varlığını idare edemeyen hastaların vesayet altına alınması uygun olacaktır. Vesayet konusunda ailenin bilinçlenmesi oldukça önemlidir. Daha fazla bilgi için vesayet broşürümüzü inceleyebilirsiniz.

Sayfa içeriği bilgilendirme amaçlıdır. Tanı ve tedavi için hekiminize başvurunuz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir